İşitme Engelliliğe Karşı Teknoloji En Büyük Silahımız
Prof. Dr. Levent Sennaroğlu: “İşitme engellilik erken evrede uygulanan yenilikçi ve etknolojik çözümlerle ortadan kalkabiliyor. Küresel düzeyde farkındalığın artırılmasıyla, dünyadaki milyonlarca işitme engellinin kaderi değişebilir.”
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Cerrahisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Levent Sennaroğlu, işitme kaybında doğuştan ve sonradan meydana gelen olayların rol oynayabileceğini belirtti. Özellikle doğuştan işitme kayıplarına iç kulak anomalilerinin neden olabileceğini belirtti. İleri ve çok ileri derecede işitme kayıplarında koklear implant uygulamalarının başarı sağladığını ifade eden Sennaroğlu, teknolojinin işitme engellilikle mücadelede tıp dünyasının en önemli silahı olduğunu vurguladı.
Sennaroğlu, işitme engellilik vakalarının önemli bölümünde, erken müdahale edilmesi ve implant uygulanmasıyla, sağlıklı duyma sağlanabileceğine dikkat çekerek şöyle devam etti: “Maalesef bu konuda farkındalığın düşük olması, hastaların yenilikçi çözümlerden yararlanmasının önüne geçiyor. ABD’de yapılan bir araştırmaya göre koklear implanttan fayda görebilecek her 20 yetişkinden en fazla 1'inde koklear implant bulunuyor. Bu oldukça düşük bir oran.”
Dünya çapında daha çok insanın koklear implant teknolojisinden yararlanmasını sağlamak hedefiyle ABD’de biraraya gelen bilim adamları, sivil toplum kuruluşları ve implant teknolojisi üreticilerinin tarafsız ve objektif bir Uluslararası Konsensüs Belgesi yayınladığını belirten Sennaroğlu, tüm dünyada konunun çözümünde çalışan uzmanlar için ortak bir yol haritası belirlendiğini kaydetti.
Dünyada 53 milyon işitme engelli var
Geçtiğimiz aylarda Delphi Konsensüs Süreç Yönlendirme Komitesi tarafından tüm dünyada yayınlanan, Uluslararası Konsensüs Belgesi’nin Türkiye için de farkındalık ve uygulama konusunda bir rehber olduğunun altını çizen Sennaroğlu, şunları söyledi: “Doğumsal işitme kayıplarında ve yetişkinlikte gelişen kayıplarda yenilikçi teknolojiler kullanılarak üretilen koklear implantlar bilinen işitme cihazlarına göre çok net bir duyma ve yaklaşık 8 kat daha güçlü konuşmayı anlama olanağı sağlayabilmektedir. Dünyada bugün 53 milyon işitme engelli hasta bulunmaktadır. Bu popülasyonda tedaviden yararlanabilecek özellikteki bireylere ulaşabilirsek, milyonlarca insanın sağlıklı bireyler olarak hayatına devam etmesini sağlayabilir, adeta kaderlerini değiştirebiliriz. Böylelikle hem sosyal ve akademik açıdan, hem de üretkenlik anlamında pek çok işitme engelli insan topluma kazandırılabilir. Özellikle orta yaş üzerinde tedavi edilmeyen işitme kayıplarının son derece dramatik sonuçlarından biri bilişsel yetilerin kaybı ve demanstır. Bu anlamda da sağlıklı ve aktif bir yaşlanma için işitme kaybına yönelik çözümlerden yararlanmak önemlidir.
Uluslararası Konsensüs Belgesi, orta, ileri veya çok ileri durumda sensorinöral işitme kaybı olan hastaların değerlendirilmesi ve yönetimi için net kılavuz ilkeler ile en iyi uygulamaların belirlenmesine yönelik adımların oluşturulması amacını taşıyor. “Hastaların optimum işitme sonucuna erişebilmesi ve en iyi hayat kalitesine sahip olması için koklear implantlara ilişkin olarak teşhisi, tedaviyi ve hastalık sonrası bakımı ele alan bu kılavuz, küresel farkındalığın artırılmasında bir dönüm noktası olacak” diyen Sennaroğlu, ülkemizde, uygun hastaların, maliyeti devlet tarafından ödenen implant ameliyatları ile sağlığına kavuşabildiğini, hedeflerinin bilinirliği artırarak daha çok işitme engellinin hayatını değiştirmek olduğunu ifade etti.