Türk İş Güvenliği ve Sağlığı Fuarı, İstanbul Kongre Merkezi’nde kapılarını açtı

REKLAM

İSTANBUL (AA) - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının desteği ile İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından Messe Düsseldorf’la ortaklaşa düzenlenen Türk İş Güvenliği ve Sağlığı Fuarı, İstanbul Kongre Merkezi’nde kapılarını açtı.

İSO'dan yapılan açıklamaya göre, bu yıl 5’incisi gerçekleştirilen fuar ile eş zamanlı olarak, İstanbul Sanayi Odasınca organize edilen İş Sağlığı ve Güvenliği Sempozyumu da başladı.

Sempozyumun açılış konuşmalarını Messe Düsseldorf Yönetici Müdürü Petra Cullman, İSO Meclis Başkan Yardımcısı Sadık Ayhan Saruhan ile İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdür Yardımcısı Eylül Aydın Kutlu yaptı. 4 Mayıs’a kadar devam edecek ve 54 konuşmacının yer alacağı sempozyumda, iş sağlığı ve güvenliği ile sanayide afet yönetimi konuları ele alınacak.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Sadık Ayhan Saruhan, çağdaş ve güvenli üretim ortamlarını iş gücüne kazandırmanın İstanbul Sanayi Odası olarak önemle üzerinde durdukları konulardan biri olduğunu ifade etti.

Sempozyumun devam edeceği 3 gün boyunca, sağlıklı ve nitelikli üretimin, daha da önemlisi çalışma barışının olmazsa olmazı olan iş sağlığı ve güvenliği konusunu farklı boyutlarıyla ele alacaklarını aktaran Saruhan, "Diğer bir söylemle, küçük ya da büyük, hafif ya da ağır sanayi, hizmet ya da imalat sektöründe olsun, ekonomi çarkının hangi dişlisinde olursanız olun, istihdamın yaratıldığı her yerde üzerinde adeta titrememiz gereken bir konudan bahsedeceğiz." ifadelerini kullandı.

Saruhan, bir işletmenin sadece kapı, duvar, pencere ve çatıdan, içerideki makinelerden, ham maddeden oluşmadığını belirterek şunları kaydetti:

"O işletmenin en temel direği çalışanlarıdır. Ülkemiz uzun yıllara dayanan önemli tecrübe ve birikimleriyle yaklaşık 255 milyar dolar sanayi ihracatına ulaşabildiyse bunda o işletmelerin en temel direği olan çalışanlarımızın emeği ve yarattıkları değer çok büyüktür. Çalışandan kaynaklanan bu üretim gücünün değerini çok iyi bilmeliyiz. Bu nedenledir ki hiçbirimizin, iş sağlığı ve güvenliği konusunu hiç ama hiç hafife alma lüksü yok.

Bu nedenle üretim süreçleri başta olmak üzere tüm iş süreçlerinin olmazsa olmaz bileşeni olan çalışanlarımızın sağlığını korumak, onlar için sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamı oluşturmak hepimizin sorumluluğudur. İSO olarak bu konudaki sorumluluğumuzun farkındayız ve bu alanda tüm gücümüzle var olmaya kararlıyız. Bu konuda farkındalık yaratacak projeler ve etkinliklerle ülkemiz iş sağlığı ve güvenliği süreçlerinin iyileştirilmesine katkı sağlamaya devam edeceğiz."

- "Önceliğimiz insana yaraşır iş ve çalışma ortamlarını sağlamak"

Eylül Aydın Kutlu ise Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının, iş yerlerinde daha sağlıklı ve güvenli çalışma koşullarının tesis edilmesine yönelik ihtiyaç duyulan mevzuat düzenlemeleri ve sahada yürütülen rehberlik faaliyetleriyle, iş sağlığı ve güvenliği bilincinin oluşturulmasına yönelik toplumun tüm katmanlarına fayda sağlayan projeler yürüttüğünü ifade etti.

İş sağlığı ve güvenliği kültürünün ülke çapında geliştirilmesine yönelik çalışmaları her yıl yeni hedeflerle artırarak en uygun seviyeye çıkarma noktasında kararlı olduklarını kaydeden Kutlu, "Önceliğimiz insana yaraşır iş ve çalışma ortamlarını sağlamak. Bu amaçla atılan en büyük adım şüphesiz ki 2012 yılında Cumhurbaşkanımızın desteğiyle müstakil bir kanun olarak yayımlanan 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’dur. Beraberinde alt düzenlemelerle Türkiye’nin iş sağlığı ve güvenliği mevzuatı, uluslararası normlarla uyumlu hale getirilmiştir. Bununla birlikte iş sağlığı ve güvenliği bakımından toplumsal bir kültür dönüşümünü gerekli kılan tüm adımları birebir atmaya devam ettiğimizi de belirtmek isterim. Bu temennilere ulaşma yolunda gösterilen gayretleri desteklemek, bunların önünü açmak, bu paylaşım platformlarının daha çok kitlelere ulaşmasını sağlamak bizlerin görevidir." değerlendirmesinde bulundu.

İş yerlerinin çalışanlarıyla güvenli bir şekilde üretime hizmet ederken, çalışma hayatının sadece istihdam, iş gücü ve sosyal güvenlik gibi temel faktörlerden ibaret olmadığını anlatan Kutlu, bu temelin asıl vazgeçilmezinin güvenli ve sağlıklı çalışma ortamlarında iş yaşamına katılan mutlu bireyler olduğunu ifade etti.

Kutlu, iş sağlığı ve güvenliği alanındaki çabaların ulusal ve uluslararası düzeyde işbirlikleriyle desteklenmesinin daha sağlıklı çalışanlara, daha güvenli işletmelere ulaşılmasını beraberinde getireceğini vurguladı.