Türkiye Lojistik Zirvesi

REKLAM

İSTANBUL (AA) - Türk Hava Yolları Genel Müdür (Kargo) Yardımcısı Ali Türk, "Turkish Cargo olarak bizler de ülkemizin ürettiğini, ihraç ettiğini dünyanın dört bir yanına ulaştırmak üzere canla başla çalışıyoruz. Dünya hava kargo pazarında üçüncü sıraya yükselmenin gururunu yaşıyoruz." dedi.

Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneğinin (UTİKAD) düzenlediği Türkiye Lojistik Zirvesi (Türkiye Logistics Summit), İstanbul'da başladı.

Zirvede konuşan Türk Hava Yolları Genel Müdür (Kargo) Yardımcısı Türk, lojistik sektörünün, ekonominin sürdürülebilir büyümesine ciddi manada katkı sunan en kritik sektörlerden olduğunu ve öneminin her geçen gün artığını söyledi.

Türk, küresel ticaretin günümüzde hızla değiştiğini, bu değişim içerisinde sektörün bir köprü niteliği taşıdığını dile getirerek, şunları kaydetti:

"Bu yönüyle üreticilerimizi, ihracatçılarımızı, ithalatçılarımızı, satıcılarımızı, tüccarlarımızı dünya pazarlarına bağlayan son derece kritik stratejik bir görevi ifa etmektedir. Turkish Cargo olarak bizler de ülkemizin ürettiğini, ihraç ettiğini dünyanın dört bir yanına ulaştırmak üzere canla başla çalışıyoruz. Dünya hava kargo pazarında üçüncü sıraya yükselmenin gururunu yaşıyoruz. Aslında bu başarı yalnızca bir sıralamadan ibaret değil. Aynı zamanda ülkemizin gücünün küresel arenadaki yansıması olarak Turkish Cargo, 106'sı kargo olmak üzere 367 farklı noktaya şu anda hizmet etmekte.

Bu network genişliğiyle şu anda dünyanın en geniş uluslararası taşıma anlamında sahip hava kargo şirketi. Açmış olduğumuz her yeni hat Türk ihracatçısına yeni ihracat fırsatları oluştururken, ülkemizin de dış ticaretine ciddi manada katkı sağlıyor. İstanbul'un konumu hiçbir yerle kıyas edebilecek durumda değil. Bu bağlamda Ülkemizin sağladığı coğrafi konum avantajını doğru yatırımlarla destekleyerek İstanbul'un bir transit hub merkezi olabileceğini düşünüyoruz. Buradan bir ekonomik değer ulaştırabileceğimize yürekten inanıyoruz."

- "Tedarik zincirinde inovatif yaklaşımlar daha iyi hizmet sunmayı sağlar"

İstanbul ve Marmara, Ege, Akdeniz ve Karadeniz Bölgeleri (İMEAK) Deniz Ticaret Odası (DTO) Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran da tedarik zincirinin, ham madde temininden ürünün nihai tüketiciye ulaşmasına kadar geçen tüm aşamaları kapsadığını, bu zincirin her halkasının iş süreçlerinin etkinliği ve verimliliği için kritik öneme sahip olduğunu söyledi.

Kıran, "Tedarik zincirinde inovatif yaklaşımlar geliştirmek yalnızca rekabet avantajımızı arttırmakla kalmaz aynı zamanda daha iyi hizmet sunmamızı sağlar. Bugün hızla değişen pazar koşullarında esnek ve dayanıklı bir tedarik zinciri oluşturmak işletmelerin sürdürülebilirliğini sağlamak için elzemdir." diye konuştu.

Asya ile Avrupa arasında köprü işlevi gören Türkiye'nin coğrafi konum avantajlarını kullanarak yerli ve yabancı yatırımcıları çekmek için akıllı lojistik sistemin hayata geçirmesinin önemini vurgulayan Kıran, coğrafi konumunun ülkeyi kara ve deniz yoluyla önemli bir ticaret merkezi yaparken, Türkiye'nin lojistik potansiyelinin sadece coğrafi konumu ile değil, aynı zamanda gelişmiş altyapı yatırımları ve dinamik ekonomik yapısı ile desteklendiğini belirtti.

Kıran, "Ülkemizin lojistik ağları, kara, deniz ve hava yollarının entegrasyonu ile büyük bir sinerji oluşturmakta. Bu entegrasyon uluslararası ticaretin hızla ve etkin bir şekilde gerçekleşmesini sağlamaktadır." diyerek, şöyle devam etti:

"Türkiye'nin lojistik sektöründeki gelişmeler, küresel ticaretin yeniden şekillendiği bir dönemde ülkemizin uluslararası rekabet gücünü de artırmaktadır. Türkiye'nin limanları şüphesiz lojistik ağımızın bel kemiğidir. Akdeniz, Ege ve Karadeniz kıyılarında yer alan limanlarımız hem yük taşımacılığı hem de denizcilik hizmetleri açısından büyük stratejik öneme sahiptir. Son dönemde ortaya çıkan ticaret koridorları Türkiye'nin lojistik stratejilerinde önemli bir yere sahiptir.

Çin'in kuşak ve yol inisiyatifi bu koridorlarda en dikkat çekeni olarak öne çıkmaktadır. Çin'in global projeyi hayata geçirmesi Türkiye'yi Asya ve Avrupa arasındaki önemli bir ülke konumuna getirmiştir. Yakın dönemde Irak ile imzalanan Kalkınma Yolu Projesi ile Basra Körfezi'ni Türkiye üzerinden Avrupa ve Orta Asya'ya bağlarken, bu yeni güzergah bölgedeki yüklerin Avrupa ve Orta Asya'ya erişiminde ciddi kolaylıklar sağlayacak ve bölgesel ticaretin artmasına katkıda bulunacaktır. Tüm bu projeler Türkiye'nin lojistik ağlarının genişlemesine ve uluslararası ticaret ilişkilerinin güçlenmesine olanak sağlamaktadır. Aynı zamanda bu koridorların etkin bir şekilde kullanılması Türkiye'nin ekonomik büyümesine ve küresel rekabet gücüne önemli katkılar sunmaktadır."

Bu noktada deniz ve kara taşımacılığı arasındaki entegrasyonun lojistik sektörünün verimliliğini artırmakta kritik bir rol oynayacağını vurgulayan Kıran, Türkiye'nin lojistik sektöründeki geleceğinin sadece coğrafi konumundan değil, aynı zamanda dinamik iş gücünden, genç nüfusundan ve her gün gelişen altyapısından kaynaklandığını söyledi.

Kıran, "Hedefimiz 2030'a kadar Türkiye'yi uluslararası lojistik ağlarının merkezi haline getirmek olmalıdır. Bu doğrultuda stratejik yatırımlar yaparak limanlarımızın mevzuattan kaynaklı sorunlarını çözmeli, kapasitelerini artırmalı, demir yolu altyapımızı güçlendirmeli ve hava kargo taşımacılığında rekabetçi bir konum elde etmeliyiz. Ayrıca dijitalleşme ve yapay zeka uygulamalarını benimseyerek sektörümüzdeki verimliliği artırmalı ve çevresel sürdürülebilirlik hedeflerimizi destekleyen yenilikçi çözümler geliştirmeliyiz. Türkiye sadece bir geçiş noktası değil, aynı zamanda lojistik hizmetlerinin kalitesinin yükseldiği bir merkez olmalı." diye konuştu.

UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Bilgehan Engin de Irak'ta yıllar önce başlayan siyasi çekişmeler sonrasında iç savaş olduğunu, bunun aynı modelde komşu ülke Suriye'ye yansıdığını belirtti.

Engin, "Günümüzde maalesef İsrail'in Filistin halkı üzerindeki mezalimi geniş bir zaman dilimine yayıldı. Doğuda dumanı henüz üzerinde tütmekte olan Azerbaycan ve Ermenistan çatışması, batıda ise zaman zaman yükselen, zaman zaman düşen ama her zaman orada olduğunu bildiğimiz Ege gerilimi. Yaman meydan okumaların çevrelediği bir coğrafya." diye konuştu.

Uluslararası Taşıma İşleri Organizatörleri Dernekleri Federasyonu (FIATA) Başkanı Turgut Erkeskin de dünyanın şimdiye kadar yaşanılandan çok daha hızlı değiştiğini ve bu değişimle fırsatlar çıkmakla beraber, zorlukların da beraberinde geldiğini söyledi.

Küresel ticaretin tedarik zincirinin omurgasını oluşturan sektördeki bu değişikliklerden çok fazla etkilendiğini belirten Erkeskin, sözlerini şöyle tamamladı:

"Hatta tam da ortasında yer alıyor. Aslında lojistikte inovasyon dediğimizde onun köklerinin insanlık tarihinin en başlarına kadar gittiğini, tekerleğin icadına kadar götürebiliriz. O andan itibaren buhar makinesinin icadı, sonrasından içten yanmalı motorlar, konteyner taşımacılığına gelişimi, demir yolu taşımacılığının hızlanması, havacılığın yükselişi en önemli yenilikler olarak karşımıza çıktı."