Kastamonu'da dini ihtisas merkezinde eğitim gören 101 din görevlisi mezun oldu

- Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Burhan İşliyen: - "Öğrenme, eğitim hayatının belli döneminde tamamlanıp kitap kapatılarak kalan, hayata devam edilebilecek bir husus değil. Her gün öğrenmeye, okumaya devam ediyoruz"

KASTAMONU (AA) - Diyanet İşleri Başkanlığı Kastamonu Dini İhtisas Merkezinde eğitim gören 101 din görevlisinin 9 ay süren eğitim süreci tamamlandı. Kastamonu Dini İhtisas Merkezi konferans salonunda düzenlenen mezuniyet töreninde İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından Kur'an-ı Kerim tilaveti gerçekleştirildi. Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Burhan İşliyen, buradaki konuşmasında, mezun olan din görevlilerini tebrik etti. Anket yapılıp, "Ülkenin en acil ihtiyacı nedir?" diye sorulduğunda hep maddi konuların ön plana çıktığına işaret eden İşliyen, "Geçen gün bir iş adamıyla bir programda bir araya geldik. Dedi ki, 'Ben bir ekonomist, iş adamı olarak maddi problemlerin kolay problemler olduğunu düşünüyorum. Maddi problemler çözülür'. Ülkenin en acil ihtiyacı nitelikli, ahlaklı, iman ettiği değerleri iyi temsil ve iyi ifade eden alim ihtiyacıdır. Allah sizi o kullarından kılsın." dedi. Merkezde eğitim alanların pek çok ilim dalında ilerlemenin yollarını gördüklerini belirten İşliyen, "Burada aldığınız 9 aylık pratik eğitimle de bunlardan hayatta nasıl istifade edeceğinizin yollarını öğrendiniz. Hem kendimizi geliştirmeye devam etme hem de hayatımıza uygulama zamanı. Öğrenme, eğitim hayatının belli döneminde tamamlanıp kitap kapatılarak kalan, hayata devam edilebilecek bir husus değil. Her gün öğrenmeye, okumaya devam ediyoruz. Size bir abi, arkadaşınız olarak birinci söyleyeceğim okuma, öğrenme, kendinizi geliştirme faaliyetini asla bırakmayın." diye konuştu. İşliyen, ellerindeki cep telefonlarıyla dünyanın bütün bilgisine birkaç dakika içinde ulaşabilen bir gençlikle, toplumla karşı karşıya olunduğunu vurgulayarak, "Oğlum bir gün geldi, 'İngilizce yarışmasına katıldım, derece aldım' dedi. 'Sen ne zaman İngilizce öğrendin? Hiç kursa gitmedin, ders de almadın' dedim. Sonra baktım ki keramet elindeki telefonda. Tabii o İngilizce öğrenirken zihnini, kalbini nelerin kirlettiğini ölçme imkanına sahip değiliz. Başucu kitabımız Kur'an-ı Kerim'dir. Kur'an-ı Kerim'i anlamak ve onu anlatmak için çaba göstermek, en temel görevlerimizdendir." ifadelerini kullandı. İşliyen, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Denizli'de bir eğitim öğretim yılı, o yıllar yasaklı yıllar. Kur'an öğrenmenin lafzının da rahatsızlık oluşturduğu yıllar. Allah bir daha o yılları göstermesin. Genç yıllarında cezaevine düşüyor. Adi bir suçtan dolayı değil, eğitim öğretim faaliyetlerinden dolayı cezaevine düşüyor. Katillerin ve ağır suçluların olduğu koğuşa koyuyorlar. 'İçeriye girdim, her kafadan bir ses geliyor' diyor. Ondan sonra koğuş ağasını susturuyor, argo tabirle, 'Susun lan' diyor. Karşısına oturdu ve 'Ben hocayım, namaz kılın' dedi. 'Bilmiyoruz' cevabını alınca, 'O zaman size namaz kılmasını öğreteceğim' dedi. 7 ay kaldı koğuşta, koğuşun tamamı din eğitimden geçti. Af çıktıktan sonra koğuştakilerin tamamı serbest kaldı. Sonrasında yokluk yılları, cenazelerin ortada kaldığı, camilerde ezan okuyanların bulunamadığı yıllarda belki de Demokrat Parti'nin gelmesiyle açılan özgürlüklerle, o rahatlama ile müftülükler sınav yapmaya başladı. Sınavda, camide namaz kıldıracak kadar Kur'an-ı Kerim bilenlere imamlık belgesi verilmeye başlandı. Denizli'de imam olanların büyük kısmı, Gönenli'nin 7 ay boyunca koğuşta kaldığı katillerin arasından çıktı. Ümitsizlik yaşamamızı gerektiren bir durum yoktur. Bütün imkanlar, bizim için seferber edilmiştir." Herkesin gönlüne dokunulması gerektiğinin altını çizen İşliyen, "Din hizmeti yapıyoruz, bunun karşılığında geçimimizi sağlıyoruz. Hiçbir şikayet edeceğimiz konu yoktur. Bizden beklenen tek şey, dini ve İslam'ı öğretmek için Allah istikametinde çalışmaktır. Gönlüne dokunmadığınız tek bir insan kalmayacak. Öyle bir ateş yanacak ki içinizde, o ateşi sürekli harlayacaksınız. Birbiriniz ile görüşerek, kitaplar okuyarak, sohbetler yaparak, ders saatleri oluşturarak sürekli aşkınızı yenileyeceksiniz. Basit emeller peşinde koşmayın. Varsa nasibiniz, rızık zaten sizin peşinizden gelir. Bunun ardından sizlerden beklentimiz, Allah katına yüz akıyla çıkmanızdır." diye konuştu. Kastamonu Valisi Meftun Dallı de eğitimlerini tamamlayan din görevlilerine meslek hayatlarında başarı dileyerek, "Kastamonu pek çok veli, ilim adamı yetiştirmiş bir kenttir. İnanıyorum ki bu müessesede yetişen siz kıymetli hocalarımız, bu mesleğin dini pratiklerini çok daha iyi seviyelere taşıyacaksınız. Alacağınız görevlerin ülkemize, sizlere hayırlı uğurlu olmasını Allah'tan niyaz ediyorum." dedi. Konuşmaların ardından Vali Dallı tarafından İşliyen'e hediye sunuldu. Din görevlileri tarafından icra edilen musiki dinletisinin ardından sona eren törene İl Müftüsü Bekir Derin, İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Gümüş, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Harun Köksalan, Sosyal Güvenlik İl Müdürü Emin Şahin ile mezun din görevlileri ve aileleri katıldı.