Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dünya İnsan Hakları Günü Kardeşliğin Yüzü Programı'nda konuştu

Gündem (AA) - Anadolu Ajansı | 11.12.2024 - 17:07, Güncelleme: 12.12.2024 - 08:53 157 kez okundu.
 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dünya İnsan Hakları Günü Kardeşliğin Yüzü Programı'nda konuştu

- "Eli kanlı Baas rejiminin sona ermesiyle birlikte inşallah Suriye'de huzura ve güvenliğe giden yolun kapıları açılmıştır" - "Yaptıklarından dolayı biraz olsun mahcubiyet duyması gereken CHP'nin, Şam'daki müttefiklerini kaybetmenin kuyruk acısıyla mülteci düşmanlığını köpürtmesi, bu siyasi parti adına bir utanç vesikasıdır" - "CHP ve ortakları ne yaparsa yapsın biz gönüllü geri dönüşleri de inşallah vakarla yürüteceğiz" - "İç cephemizi güçlendirmeyi amaçlayan hamlelerin özellikle arkasında Türkiye'yi, bölgemizdeki tehdit ve tehlikelerden uzak tutma arzumuz vardır"
ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, eli kanlı Baas rejiminin sona ermesiyle Suriye'de huzura ve güvenliğe giden yolun kapılarının açıldığını bildirdi. Erdoğan, AK Parti Konferans Salonu'nda düzenlenen Dünya İnsan Hakları Günü Kardeşliğin Yüzü Programı'nda yaptığı konuşmada, muhacirleri bile bile ölüme göndermek isteyenlerin hem seçimlerde hem de insanlık sınavında kaybettiklerini belirtti. Herkesi derinden sarsan ve televizyonlarda yayınlanan Sednaya Hapishanesi gibi işkence ve ölüm merkezlerine bakıldığında, nasıl vahim bir felaketin eşiğinden dönüldüğünün çok daha iyi anlaşıldığına işaret eden Erdoğan, "14-28 Mayıs seçimlerinde Anadolu irfanının galip gelmesi, milletimizin tarihine yeni bir utanç lekesi bulaştırılmasının önüne geçmiştir. Şunu da ifade etmek durumundayım, eli kanlı Baas rejiminin sona ermesiyle birlikte inşallah Suriye'de huzura ve güvenliğe giden yolun kapıları açılmıştır." dedi. Suriye'de barış ortamı kök saldıkça, gönüllü geri dönüşlerin sayısının da zamanla artacağına olan inancını dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu: "Şimdi CHP'nin ve bazı faşist grupların bu olumlu iklimi de sabote etmeye çalıştığını görüyoruz. Yaptıklarından dolayı biraz olsun mahcubiyet duyması gereken CHP'nin, Şam'daki müttefiklerini kaybetmenin kuyruk acısıyla mülteci düşmanlığını köpürtmesi, bu siyasi parti adına bir utanç vesikasıdır. Burada bir hususu da söylemeden geçemeyeceğim, biliyorsunuz bunlar, yıllarca şahsımıza 'diktatör' iftirası attılar. Sadece bize değil Türk demokrasisine de gölge düşürmek istediler. Hatta ülke ülke dolaşarak, Türkiye'yi yabancılara şikayet ettiler. Bize bühtan eden CHP ve yandaşlarına tavsiyem, 'diktatör' kime denir, görmek istiyorlarsa Suriye'den gelen hapishane görüntülerini seyretsinler. Diktatörün ne olduğunu gerçekten öğrenmek istiyorlarsa gitsinler, yere göğe sığdıramadıkları Baas rejiminin günah galerisine bir baksınlar. CHP ve ortakları ne yaparsa yapsın biz gönüllü geri dönüşleri de inşallah vakarla yürüteceğiz." Erdoğan, televizyon ekranlarına, gazetelere, sosyal medya mecralarına yansıyan "teşekkür" mesajlarını izledikçe mutlu olduklarını vurgulayarak, "Az önce Suriyeli yetimleri gördünüz değil mi? Suriyeli öksüzlerin bütün kardeşlerini gördünüz. Onların hayır dualarına mazhar olmanın milletçe bahtiyarlığını yaşıyoruz. Bunun için Rabb'imize ne kadar hamdetsek azdır. Hayattaki her şey gibi elbette yetime, öksüze, garibe kol kanat gerebilmek de nasip işidir." diye konuştu. Arapların, "Nasibüke yusibüke" sözünü anımsatan Erdoğan, "Şimdi bunu yaşıyoruz. Biz bu açıdan da nasipli bir milletiz. Yüce Allah, milletimizden razı olsun diyorum. Rabb'im, Suriye'de açılan yeni sayfayı başarılarla doldurmayı, Suriyeli kardeşlerimize nasip eylesin diye dua ediyoruz." dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgede tüm bu insani adımları atarken, iç siyasette de hak ve özgürlükler alanında büyük bir dönüşüm gerçekleştirdiklerini vurgulayarak, şunları söyledi: "Temel hakların, eşitlik ilkesinin, bireysel hak ve özgürlüklerin, düşünce ve ifade hürriyetinin, din ve vicdan özgürlüğünün, ekonomik, sosyal ve kültürel hakların tam anlamıyla kullanılmasını biz temin ettik. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nde zikredilen hak ve özgürlükleri daraltan, kısıtlayan, yok sayan uygulamaların önüne biz geçtik. Kültürel kimliği dolayısıyla kimsenin ayrımcılığa uğramayacağı adil ve demokratik bir sistemi milletimizle birlikte biz hayata geçirdik. Başörtüsünün önündeki engelleri biz kaldırdık. Kılık kıyafetinden ötürü devletten ve kamusal alandan dışlanan kadınların hak ve hukukunu yine biz müdafaa ettik. Kültür Bakanlığımız bünyesinde kurduğumuz Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı ile Alevi ve Bektaşi vatandaşlarımızın haklarını yeniden ele aldık, bu hakların kullanımında pek çok iyileştirme yaptık." Erdoğan, Kamu Denetçiliği Kurumu, İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu gibi yeni birimlerle hak ve özgürlüklerin önünü daha da açtıklarını, yargı reformu, yasa paketleri, insan hakları eylem planları, yargı reformu strateji belgeleri ile yargı ve adalet sistemini tahkim ettiklerini belirterek, varsa eksikleri giderdiklerini, güç ve güven tazelediklerini söyledi. Türkiye'de işkenceye de kendilerinin son verdiğinin altını çizen Erdoğan, "Nefret suçları kavramını ceza mevzuatımıza biz ekledik. Burada tek tek saymaya kalksak saatlerimizi alacak çalışmaları, projeleri, yenilikleri, uygulamaları, reformları, düzenlemeleri tek tek hayata geçirdik. İnşallah bundan sonra da 85 milyonun tamamının özgürlük alanlarını genişletecek nice çalışmayı yine milletimizle birlikte gerçekleştireceğiz. Burada şunu da ifade etmek istiyorum, etrafımızda yaşanan gelişmeler, Cumhur İttifakı olarak bir süredir kamuoyumuza ve siyaset kurumuna yaptığımız çağrıların ne kadar isabetli olduğunu göstermiştir." diye konuştu. Erdoğan, şunları kaydetti: "İç cephemizi güçlendirmeyi amaçlayan hamlelerin özellikle arkasında Türkiye'yi, bölgemizdeki tehdit ve tehlikelerden uzak tutma arzumuz vardır. Gerilimlerin tırmandığı ve toplumsal fay hatlarının kaşındığı bir dönemde milletçe farklılıklara değil, ortak noktalarımıza odaklanmalıyız. Görüş ayrılıklarımızı mezhep, meşrep ve köken farklılıklarımızı geri plana itip, aynı hedef ve değerler etrafında kenetlenmeliyiz. Unutmayalım ki bir olursak iri oluruz, diri oluruz, saldırılar karşısında yıkılmaz bir kale oluruz. Ama birbirimize düşersek bu sefer de Allah korusun, etrafımızda dolaşan çakallara av oluruz. Rabb'im birliğimizi beraberliğimizi ve kardeşliğimizi daim eylesin diyorum." Erdoğan, Kardeşliğin Yüzü Programı'nın hayırlara vesile olmasını dileyerek, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü'nü tebrik etti. Erdoğan, "Bu anlamlı günün mazlum ve mağdur coğrafyalar başta olmak üzere tüm insanlığa barış, huzur ve adalet getirmesini temenni ediyorum." ifadelerini kullandı. - Programdan notlar Programda, "Kardeşliğin Yüzü" ve "Kardeşliğin Zaferi" adlı videolar izlendi. Halepli iki çocuk, yanına geldikleri Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı sahneye davet etti. Erdoğan, Halepli çocuklarla birlikte sahneye çıktı. Halepli kız çocuğu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hitaben, "Sayın Cumhurbaşkanım, herkese çok teşekkür ederim. Bizi yalnız bırakmadınız. Biz de evlatların olarak seninle kalacağız, beraber olacağız. Tüm Türkiye'ye helal olsun." ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşması esnasında, AK Parti Ankara Gençlik Kolları üyelerince üzerinde Erdoğan’ın fotoğrafının yer aldığı, "Babadır, tüm mazlumlar için" pankartı açıldı. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hasan Basri Yalçın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, hayata geçirilen insan hakları reformlarından fotoğrafların yer aldığı tabloyu hediye etti. (Bitti)
- "Eli kanlı Baas rejiminin sona ermesiyle birlikte inşallah Suriye'de huzura ve güvenliğe giden yolun kapıları açılmıştır" - "Yaptıklarından dolayı biraz olsun mahcubiyet duyması gereken CHP'nin, Şam'daki müttefiklerini kaybetmenin kuyruk acısıyla mülteci düşmanlığını köpürtmesi, bu siyasi parti adına bir utanç vesikasıdır" - "CHP ve ortakları ne yaparsa yapsın biz gönüllü geri dönüşleri de inşallah vakarla yürüteceğiz" - "İç cephemizi güçlendirmeyi amaçlayan hamlelerin özellikle arkasında Türkiye'yi, bölgemizdeki tehdit ve tehlikelerden uzak tutma arzumuz vardır"

ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, eli kanlı Baas rejiminin sona ermesiyle Suriye'de huzura ve güvenliğe giden yolun kapılarının açıldığını bildirdi.

Erdoğan, AK Parti Konferans Salonu'nda düzenlenen Dünya İnsan Hakları Günü Kardeşliğin Yüzü Programı'nda yaptığı konuşmada, muhacirleri bile bile ölüme göndermek isteyenlerin hem seçimlerde hem de insanlık sınavında kaybettiklerini belirtti.

Herkesi derinden sarsan ve televizyonlarda yayınlanan Sednaya Hapishanesi gibi işkence ve ölüm merkezlerine bakıldığında, nasıl vahim bir felaketin eşiğinden dönüldüğünün çok daha iyi anlaşıldığına işaret eden Erdoğan, "14-28 Mayıs seçimlerinde Anadolu irfanının galip gelmesi, milletimizin tarihine yeni bir utanç lekesi bulaştırılmasının önüne geçmiştir. Şunu da ifade etmek durumundayım, eli kanlı Baas rejiminin sona ermesiyle birlikte inşallah Suriye'de huzura ve güvenliğe giden yolun kapıları açılmıştır." dedi.

Suriye'de barış ortamı kök saldıkça, gönüllü geri dönüşlerin sayısının da zamanla artacağına olan inancını dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:

"Şimdi CHP'nin ve bazı faşist grupların bu olumlu iklimi de sabote etmeye çalıştığını görüyoruz. Yaptıklarından dolayı biraz olsun mahcubiyet duyması gereken CHP'nin, Şam'daki müttefiklerini kaybetmenin kuyruk acısıyla mülteci düşmanlığını köpürtmesi, bu siyasi parti adına bir utanç vesikasıdır. Burada bir hususu da söylemeden geçemeyeceğim, biliyorsunuz bunlar, yıllarca şahsımıza 'diktatör' iftirası attılar. Sadece bize değil Türk demokrasisine de gölge düşürmek istediler. Hatta ülke ülke dolaşarak, Türkiye'yi yabancılara şikayet ettiler. Bize bühtan eden CHP ve yandaşlarına tavsiyem, 'diktatör' kime denir, görmek istiyorlarsa Suriye'den gelen hapishane görüntülerini seyretsinler. Diktatörün ne olduğunu gerçekten öğrenmek istiyorlarsa gitsinler, yere göğe sığdıramadıkları Baas rejiminin günah galerisine bir baksınlar. CHP ve ortakları ne yaparsa yapsın biz gönüllü geri dönüşleri de inşallah vakarla yürüteceğiz."

Erdoğan, televizyon ekranlarına, gazetelere, sosyal medya mecralarına yansıyan "teşekkür" mesajlarını izledikçe mutlu olduklarını vurgulayarak, "Az önce Suriyeli yetimleri gördünüz değil mi? Suriyeli öksüzlerin bütün kardeşlerini gördünüz. Onların hayır dualarına mazhar olmanın milletçe bahtiyarlığını yaşıyoruz. Bunun için Rabb'imize ne kadar hamdetsek azdır. Hayattaki her şey gibi elbette yetime, öksüze, garibe kol kanat gerebilmek de nasip işidir." diye konuştu.

Arapların, "Nasibüke yusibüke" sözünü anımsatan Erdoğan, "Şimdi bunu yaşıyoruz. Biz bu açıdan da nasipli bir milletiz. Yüce Allah, milletimizden razı olsun diyorum. Rabb'im, Suriye'de açılan yeni sayfayı başarılarla doldurmayı, Suriyeli kardeşlerimize nasip eylesin diye dua ediyoruz." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgede tüm bu insani adımları atarken, iç siyasette de hak ve özgürlükler alanında büyük bir dönüşüm gerçekleştirdiklerini vurgulayarak, şunları söyledi:

"Temel hakların, eşitlik ilkesinin, bireysel hak ve özgürlüklerin, düşünce ve ifade hürriyetinin, din ve vicdan özgürlüğünün, ekonomik, sosyal ve kültürel hakların tam anlamıyla kullanılmasını biz temin ettik. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nde zikredilen hak ve özgürlükleri daraltan, kısıtlayan, yok sayan uygulamaların önüne biz geçtik. Kültürel kimliği dolayısıyla kimsenin ayrımcılığa uğramayacağı adil ve demokratik bir sistemi milletimizle birlikte biz hayata geçirdik. Başörtüsünün önündeki engelleri biz kaldırdık. Kılık kıyafetinden ötürü devletten ve kamusal alandan dışlanan kadınların hak ve hukukunu yine biz müdafaa ettik. Kültür Bakanlığımız bünyesinde kurduğumuz Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı ile Alevi ve Bektaşi vatandaşlarımızın haklarını yeniden ele aldık, bu hakların kullanımında pek çok iyileştirme yaptık."

Erdoğan, Kamu Denetçiliği Kurumu, İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu gibi yeni birimlerle hak ve özgürlüklerin önünü daha da açtıklarını, yargı reformu, yasa paketleri, insan hakları eylem planları, yargı reformu strateji belgeleri ile yargı ve adalet sistemini tahkim ettiklerini belirterek, varsa eksikleri giderdiklerini, güç ve güven tazelediklerini söyledi.

Türkiye'de işkenceye de kendilerinin son verdiğinin altını çizen Erdoğan, "Nefret suçları kavramını ceza mevzuatımıza biz ekledik. Burada tek tek saymaya kalksak saatlerimizi alacak çalışmaları, projeleri, yenilikleri, uygulamaları, reformları, düzenlemeleri tek tek hayata geçirdik. İnşallah bundan sonra da 85 milyonun tamamının özgürlük alanlarını genişletecek nice çalışmayı yine milletimizle birlikte gerçekleştireceğiz. Burada şunu da ifade etmek istiyorum, etrafımızda yaşanan gelişmeler, Cumhur İttifakı olarak bir süredir kamuoyumuza ve siyaset kurumuna yaptığımız çağrıların ne kadar isabetli olduğunu göstermiştir." diye konuştu.

Erdoğan, şunları kaydetti:

"İç cephemizi güçlendirmeyi amaçlayan hamlelerin özellikle arkasında Türkiye'yi, bölgemizdeki tehdit ve tehlikelerden uzak tutma arzumuz vardır. Gerilimlerin tırmandığı ve toplumsal fay hatlarının kaşındığı bir dönemde milletçe farklılıklara değil, ortak noktalarımıza odaklanmalıyız. Görüş ayrılıklarımızı mezhep, meşrep ve köken farklılıklarımızı geri plana itip, aynı hedef ve değerler etrafında kenetlenmeliyiz. Unutmayalım ki bir olursak iri oluruz, diri oluruz, saldırılar karşısında yıkılmaz bir kale oluruz. Ama birbirimize düşersek bu sefer de Allah korusun, etrafımızda dolaşan çakallara av oluruz. Rabb'im birliğimizi beraberliğimizi ve kardeşliğimizi daim eylesin diyorum."

Erdoğan, Kardeşliğin Yüzü Programı'nın hayırlara vesile olmasını dileyerek, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü'nü tebrik etti. Erdoğan, "Bu anlamlı günün mazlum ve mağdur coğrafyalar başta olmak üzere tüm insanlığa barış, huzur ve adalet getirmesini temenni ediyorum." ifadelerini kullandı.

- Programdan notlar

Programda, "Kardeşliğin Yüzü" ve "Kardeşliğin Zaferi" adlı videolar izlendi.

Halepli iki çocuk, yanına geldikleri Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı sahneye davet etti. Erdoğan, Halepli çocuklarla birlikte sahneye çıktı.

Halepli kız çocuğu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hitaben, "Sayın Cumhurbaşkanım, herkese çok teşekkür ederim. Bizi yalnız bırakmadınız. Biz de evlatların olarak seninle kalacağız, beraber olacağız. Tüm Türkiye'ye helal olsun." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşması esnasında, AK Parti Ankara Gençlik Kolları üyelerince üzerinde Erdoğan’ın fotoğrafının yer aldığı, "Babadır, tüm mazlumlar için" pankartı açıldı.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hasan Basri Yalçın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, hayata geçirilen insan hakları reformlarından fotoğrafların yer aldığı tabloyu hediye etti.

(Bitti)

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve noktahaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
beylikdüzü escort esenyurt escort beylikdüzü bayan avcılar escort istanbul escort beylikdüzü escort bahceşehir escort esenyurt escort fındıkzade escort fındıkzade escort istanbul escort şişli escort